
Anayasa Mahkemesi'nden İlker Başbuğ kararı
Anayasa Mahkemesi, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un kişi hürriyeti ve haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ'un özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının, "yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından" dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ kararı yerel mahkemeye gönderilecek. Yerel mahkemenin bugün toplanarak Başbuğ'un tahliyesine karar vermesi bekleniyor.
İki yılı aşykın bir süredir Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan ve müebbet hapis cezasıyla hüküm giyen İlker Başbuğ, Yüce Divan'da yargılanması gerekirken görevsiz bir mahkemede yargılanıp ceza aldığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Başbuğ aynı zamanda yerel mahkemeye pek çok kez yaptığı tahliye taleplerinin reddedilmesiyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini de savunmuştu.
DİĞER TUTUKLULAR İÇİN ÖRNEK OLUR MU?
Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ hakkında verdiği karar, diğer Ergenekon sanıkları için de örnek oluşturabilecek.
Ergenekon davasında Başbuğ ve diğer sanıklar hakkında alt mahkeme hükmünü vermiş, ancak gerekçeli karar hala yazılamadığı için sanıklar Yargıtay'a itiraz başvurusunda bulunamamışlardı.
BALBAY ÖRNEĞİ
Başbuğ kararı, daha önce Anayasa Mahkemesi'nin aynı davadan yargılanan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay hakkında verdiği karar gibi etki yaratabilir.
Anayasa Mahkemesine Balbay'ın yaptığı kişisel başvuruyu karara bağlamış, Balbay'ın ve ona oy veren seçmenlerin "seçme/seçilme" haklarının ihlal edildiğine karar vermişti. Alt mahkeme, Anayasa mahkemesinin bu kararını gözönüne alarak Balbay'ın tahliyesine hükmetmişti.
Balbay'ın ardından, KCK davasında yargılanan BDP'li vekiller de, aynı gereklerle Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunmuşlar, Mahkeme'nin benzer kararları ile, onların da tahliyelerinin yolu açılmıştı.
BAŞKA KİMLER YARGILANIYOR?
Ergenekon davasında Başbuğ dışında, Muzaffer Tekin, Hurşit Tolon, Levent Ersöz, Kemal Alemdaroğlu, Tuncay Özkan, Sedat Peker gibi isimler de yargılanıyor.
HUKUKÇULARNE DİYOR?
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI METİN FEYZİOĞLU
İlker Başbuğ'un şu andan tezi yok derhal tahliye edilmesi lazım. Bir gerekçeli kararı yazmaktan aciz, kapısına kilit vurulmuş mahkemelerden söz ediyoruz. İlker Başbuğ'un 700 bin kişiye komuta eden İlker Başbuğ'un, web sitesi üzerinden nasıl darbe yapacağının gerekçesi yapılması gerekiyor.
Mahkumiyetleri peşin peşin verdlier, şimdi gerekçeyi bulmaya çalışıyorlar. AYM'nin ise vermiş olduğu karar sadece gerekçenin yazılmamış olmasına dayanmıyor. Tutuklamada yeterli gerekçe yazılmam
Rıza Sarraf denilen, ne iş yaptığı bizce meçhul. Sadece bakan evlatçıklarıyla yakın ilişkide olmak suretiyle akıl almaz servetler kazandığı bilinen bir zatın, konumu dolayısıyla tahliyesine karar verildiği Türkiye'de, bir dakika bile zindanda tutulamayacak bir kişi varsa İlker Başbuğ'dur, Engin Alan'dır, Doğu Perinçek'tir.
Rıza Sarraf'ın bakan çocuklarının konumlarından binlerce kat daha muteber olan insanlardır. Ben İlker Başbuğ'un avukatlarına öneriyorum, tüm avukatlara öneriyorum. Ne iş yaptığı belli olmayan bir zatı muhteremin tahliye kararı artık içtihattır, bunu emsal göstersinler. Türkiye'deki her tutuklu mahkemeye başvursun. Konumum dolayısıyla tahliye edilmek istiyorum desin.
Bu karardan sonra bir dakika bile daha fazla tutuklu kalması artık kabul edilemez. Şunu da çok ifade edeyim HSYK'nin teftiş mekanizmasının adalet bakanına doğrudan bağlanması ve dolayısıyla Başbakan'a bağlanması, Türkiye'deki bütün hakim ve savcıları Başbakan'ın insafına terk etmiş durumundadır. Türkiye'nin binlerce çalışkan ahlaklı hakimi vardır. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
HSYK'nın teftiş mekanizması Başbakan'a bağlandıktan itibaren, zindanda tutulan herkesin sorumluluğunu artık Başbakan'da görürüm. Tahliye kararı verilmeyen her olayda başbakan sorumludur.
TAHLİYE BUGÜN OLUR MU?
Ben bir dakika içinde olmasını istiyorum. Karar yazıldı bildiğim kadarıyla, derhal götürürler, birazcık fazla mesai yapıversin hakimlerde. Çünkü İlker Başbuğ yeterince fazla mesai yaptı İlker Başbuğ.
Burada sadece İlker Başbuğ'u tahliye etmeyecekler, kendi namuslarını, yargının namuslarını da kurtaracaklar.
CEZA HUKUKÇUSU YILMAZ YAZICIOĞLU
NTV canlı yayınına katılan ceza hukukçusu Yılmaz Yazıcıoğlu şunları söyledi:
Bu sadece özgürlüğün kısıtlanmasına ilişkin bir karar. Yargıdaki orantısız güç kullanımına ilişkin bir karar. Hükme ilişkin değil. Buradaki espri şu. Gerekçeyi mahkeme yazmadığı için Yargıtay'da da tahliye hakkınız vardı. Şimdi yazsalar bile tahliyenin gerçekleşmesi gerekiyor.
Anayasa Mahkemesi'ne bu kararına uymazsa, o zaman kasıtlı olarak özgürlüğü kısıtlamış oluyor. Bu karar faksla iletildiği için bu akşam o mahkemenin, orada hazır olması gerektiği için, faks ellerine ulaştıkları zaman karar vermeleri gerekiyor. Kişinin öneminden de yaptığı görevden de bahsediyor. Balbay kararında diyordu ki o süre çok uzundur. Burada tutuklama bakımından gerekçe koyamamıştır deniyor.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!