Erdoğan: Veto edilen yasayı aynen geçirin
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Suç ve ceza dengesi ölçüsüz" gerekçesiyle veto ettiği Şike Yasası için TBMM'de iki gündür müthiş bir kulis yapıldı. Başbakan Erdoğan, grup yöneticilerini arayarak, "Partilerin desteği sürüyorsa, aynen geçirin" talimatı verdi.


Gül’ün aynen kabul edilen yasayı 2’nci kez veto etme hakkı bulunmuyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün düzenlenen Şike Yasası’nı veto etmesi Ak Parti grubunda önce, Erdoğan’ın bilgisi dahilinde olduğu şeklinde yorumlandı. Ancak haftasonu yapılan görüşmelerde, Erdoğan’ın yasanın veto edileceğinden önceden haberdar olmadığı ortaya çıktı. Ak Parti yöneticileri, bundan sonrasına ilişkin tavırlarını netleştirmek için Erdoğan’la telefonda görüştü. Erdoğan, “Partilerin desteği sürüyorsa aynen geçirin” dedi.

Bu açıklama üzerine iktidar partisinin yöneticilerinin “inisiyatif almayan” tavrı değişti. İlk sinyal Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’tan önceki gün geldi.

GİZLİ DESTEK TEMASI
Elitaş, “Cumhurbaşkanının görüşlerine saygılıyız ancak Meclis’in iradesi öne çıkar” sözleriyle, yasayla ilgili yeni sürecin sinyalini verdi. Bu açıklamanın ardından Ak Parti, CHP ve MHP yöneticileri arasında görüşme trafiği yaşandı. Görüşmelerden, “Ortak hareket edeceksek, parti sözcüleri düzenlemeye karşıymış gibi görünen açıklamalardan vazgeçsinler” kararı çıktı.

GÜL ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİTMEZ
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ın, “Hukukçu olarak imzamın arkasındayım. 18 yıl hapis cezası, sportif bir suçta bu kadar yüksek tutulması toplum vicdanıyla bağdaşmıyor” açıklaması ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de imzasına sahip çıkmasından sonra Ak Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, iktidar partisinin tavrını açıklayarak, “AK Parti Grubu olarak, yasayı aynen Köşk’e göndermekten yanayız. TBMM’deki mutabakata sadık kalacağız. Cumhurbaşkanı’nın yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceği yönünde bir beklentimiz yok” diye konuştu.

YASA YARIN ADALET KOMİSYONU’NDA
Yasanın yarın Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşülmesi ardından da pazar günü yasalaştırılması planlandı. Şike Yasası normal takvim işlerse pazartesi günü yeniden Çankaya Köşkü’ne gönderilecek.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aynen kabul edilen yasayı 2’nci kez veto etme hakkı bulunmuyor. Ancak Gül, anayasa aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürebilir.

Fakat Ak Parti yöneticileri, Anayasaya aykırılık olmadığı için Gül’ün bu yolu tercih etmeyeceğini belirtiyorlar.

BAHÇELİ: SÖZÜMÜZÜN ARKASINDAYIZ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şike yasasını veto etmesine ve şike iddianamesine tepki gösterdi. Gül’ün yaklaşımını çifte standartlı bulan ve “Türk futbolu artık soluk almalı” diyen Bahçeli şöyle konuştu:

“Dört partinin işbirliğiyle çıkartılan Kanun değişikliği, tekrar Meclis gündemine aynı haliyle gelirse, biz sözümüzün ve kararlılığımızın sonuna kadar arkasında duracağız. Köklü kulüplerimizin hırpalanmasını şiddetle reddediyoruz. Mahkeme aşaması gerçekleşmeden, birçok kişinin peşinen suçlu gibi gösterilmesi büyük bir haksızlıktır.”

AK PARTİ'DE BİR FARKLI SES DE YAZICI'DAN

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise aynı fikirde değil. 'Cumhurbaşkanı haklı' diyen Bakan Yazıcı, Gül'ün 'Şike Yasası' olarak anılan kanunu veto gerekçelerini isabetli buluyor

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Akşam Gazetesi'nden Çiğdem Toker'e yaptığı açıklamada Canikli'nin 'Yasayı aynen Köşk'e göndermekten yanayız' fikriyle mutabık olmadığını söyledi.

Tam tersine Gül'ün 'Şike Yasası' olarak anılan kanunu veto gerekçelerini isabetli bulan Yazıcı, bu görüşünü 'Cumhurbaşkanı haklı' diye yansıttı. Yazıcı Ak Parti Grubu'ndan farklı olarak 'İnatlaşmak olmaz. Zıtlaşma lüksümüz yok. Oturulup konuşulması lazım' dedi.

''ŞİKE PARA TRAFİĞİNİ ETKİLİYORSA... ''
Bakan Yazıcı'nın açıklamaları şöyle:

''Bir kere biz, şikenin çok kötü bir suç olduğunu yeterince iyi biliyor muyuz, emin değilim. Kulüpler başarılı oldukları zaman, Avrupa Kupaları'na gidiyorlar. Orada da başarılı olduklarında, UEFA'dan para alıyorlar mı, alıyorlar. Federasyon'dan alıyorlar mı, alıyorlar. Şike denen fiil, bu sonuçları yani birilerinin parasının bir yerlere gitmesini etkiliyorsa bu suça buradan bakmak lazım.''

''TOPLUM ŞİKEDEN ARINMALI''
Cezaların ölçülü olması gereğine katıldığını belirten Yazıcı şu ifadeleri kullandı:
''Tamam, elbette kimseyi 'asalım keselim' gibi bir durum olmasın. Ama ceza da fiille mütenasip olsun. Rüşvet, irtikap için ne öngörmüşseniz, bu da ona benzer bir fiil olması nedeniyle, bunlara ilişkin cezalara yaklaşık bir ceza olması lazım. Çünkü bu toplumun şikeden arınması lazım.''

''18. MADDEYİ AJİTE EDİYORLAR''
Yazıcı, 'Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un 'seyirden yasaklanma' başlıklı, 18. maddesine dikkat çekiyor.
İddianamenin kamuoyuna yansımasıyla birlikte çıkan tartışmayı 'özellikle ajite etmek' diye niteleyen Yazıcı, 'Böyle yangından mal kaçırır gibi, herkes karakola gidecek, yöneticiyken şuraya giremeyecek diye paniklemenin yeri yok'' diyor.

Ve hukuk tekniği açısından bu sözlerini şöyle açıyor:

''Dün gece bu maddeyi iki kere okudum. Bir kere, seyirden yasaklama mahkemenin kurduğu hükümle bağlantılı olarak düzenlenmiş. Yani önce bir karar çıkması lazım. Öte yandan sadece şike değil; kanunda işaret edilen bütün suçları kapsıyor. Ve 'eğer takipsizlik kararı verilirse seyirden yasaklama kaldırılır' diyor. Bir kere daha iddianame mahkemeye yeni gönderildi. Bakalım mahkeme ne diyecek? Davayı kabul edecekse bile mutlaka bir tensip zaptı yazacak.''

''KENDİ ÖZGÜR İRADEMLE DÜŞÜNCEMİ AÇIKLIYORUM''
Yazıcı, 'Sayın Canikli, dünkü grup eğilimini, Sayın Başbakan'la görüşerek açıklamış olabilir mi?' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Onu bilemem. Ama ben birilerini rahatsız edecek olsa da kendi özgür irademle düşüncelerimi açıklıyorum.