
Savcıdan akıl almaz sorular
Savcı, Sünnetçioğlu’na “Sen avukat olacağına terörist mi olacaksın?" diye sordu.
Polisin baret ve deniz gözlüğüyle “yakaladıktan” sonra darp ettiği, yüzüne tekme attığı Ali Can Sünnetçioğlu, susma hakkını kullandığı için “devam eden Gezi olayları” çerçevesinde tutuklandı.
Cumhuriyet’ten Özgür Ulusoy tutuklanma üzerine Ali Can Sünnetçioğlu’nun akrabasına ulaştı. İşte polisin şiddeti nasıl meşrulaştırdığının haberi…
Ali Can Sünnetçioğlu’nun haberini sosyal medyada gördüğümde, hem soy ismi, hem yüzündeki muzip ifade, Babaeski’deki çocukluk yıllarından aynı soyisimli arkadaşlarımı anımsatınca, lise arkadaşım Şebnem’i aradım, evet 90 doğumlu Ali Can yeğeniymiş. Marmara Üniversitesi’nde hukuk öğrencisi, TKP üyesi, Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun yazarlarından (daha başka birçok sıfatı var, birazını aldım) Ali Can, 6 Temmuz Cumartesi günü saat 22.00 civarında, İstiklal’de sığındığı handa gözaltına alındı.
‘Darp yoktur raporuna şerh silinmiş’
Ali Can, Emniyet Müdürlüğü’ne gidene kadar polisin yüzüne tekme atması, TOMA’nın sıktığı kimyasal suyun üzerine dökülmesi suretiyle darp edildi. “Bütün vücudunda darp izleri var, düne kadar tek kolunu kapatamıyordu, koltuk altında şişlikler var” diyor Şebnem.
Emniyet’e gitmeden önce uğradıkları Eyüp Devlet Hastanesi’nde doktorlar “darp yoktur” diye rapor verdiler. Avukatlar bu rapora şerh koysa da, şerh daha sonra her nasılsa silinmiş. Hem doktorların hem polisin sicil numarasını alan avukatlar bu yüzden suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Şebnem, dün Çağlayan Adliyesi’nde yeğeninin Ali Can’ın yanına yaklaştığını, sarılmaya çalıştığını ancak Ali Can’ın kolunu hâlâ kaldıramadığını anlatıyor.
‘Avukat değil terörist mi olacaksın’
Adliyeye gelmeden önce ağrı kesici yapılmış Ali Can’a. Darp çok belli. Sabah geldiği adliyede akşama kadar kalan Ali Can’a savcı Nazmi Okumuş’un yönelttiği sorular şöyle: Susma hakkını kullanmışsın, sen polise kafa mı tutuyorsun?Annen baban okuyasın diye gönderdi, ne işin vardı Taksim’de? Sen avukat olacağına terörist mi olacaksın? Savcılığın polise mukavemet, toplantı ve gösteri yasasına muhalefetten tutuklama istemiyle dosyayı hâkime sevk ettiğini anlatan Şebnem, nöbetçi hâkimin tutuklama gerekçelerini saymaya başlamadan önce “uzun süredir süregelen, bir türlü sonlanmayan Gezi olayları”ndan söz etmesinin kendilerini şoke ettiğini anlatıyor.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!